tag:blogger.com,1999:blog-15789775775091987322024-02-02T12:44:45.782+03:00KELEBEĞİN ROTASI... TEKMİLİ BİRDEN...kelebeğin aşkı, hayalleri, sevdikleri, sevmedikleri velhasıl herşey burada. Hayata bir çizik atmak için...madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.comBlogger32125tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-16230327241115166672011-04-18T18:57:00.001+03:002011-04-18T18:57:52.725+03:00Mutluluk Nedir?Murathan Mungan'dan...<br /><br /><br /><br />Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. <br /><br />Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan hatta ardından bir tane daha <br /><br />olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. <br /><br />Sonra çocuklar yeterince büyük olmadıkları için kızar, onlar büyüyünce daha <br /><br />mutlu olacağımıza inanırız. Bundan sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla <br /><br />uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz. <br /><br />Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, yeni bir araba alınca, güzel bir tatile çıkınca, emekli olunca, yaşantımızın dört dörtlük olacağını söyleriz. <br /><br />Gerçek ise şu andan daha iyi bir zaman olmadığıdır. Eğer şimdi değil ise ne <br /><br />zaman?... Hayatınız her zaman mücadelelerle dolu olacaktır. En iyisi bunu <br /><br />kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir. En sevdiğim <br /><br />sözlerden biri Alfred D. Souza' ya aittir. Der ki; <br /><br />-"Uzun zamandan beridir gerçek hayatın başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken birşey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı." <br /><br />Bu görüş acısı, mutluluğa giden bir yol olmadığını gösterdi. Mutluluk yoldur, öyleyse sahip olduğunuz her anın kıymetını bilin ve mutluluğu, vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle paylaştığınız için, ona daha fazla değer verin. Unutmayın, zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse; <br /><br />Okulu bitirene kadar, <br /><br />100 milyar kazanana kadar, <br /><br />Çocuklarınız olana kadar, <br /><br />Çocuklarınız evden ayrılana kadar, <br /><br />İşe başlayana kadar, Evlenene kadar, <br /><br />Cuma gecesine kadar, <br /><br />Pazar sabahına kadar, <br /><br />Yeni bir araba, ya da ev alana kadar, <br /><br />Borçları ödeyene kadar, <br /><br />İlkbahara kadar, <br /><br />Yaza kadar, <br /><br />Sonbahara kadar, <br /><br />Kışa kadar, <br /><br />Maaş gününe kadar, <br /><br />Şarkınız söylenene kadar, <br /><br />Emekli olana kadar, <br /><br />Ölene kadar..... <br /><br /><br /><br />MUTLU OLMAK İÇİN İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ 'AN' DAN DAHA İYİ BİR ZAMAN OLDUĞUNA KARAR VERMEK İÇİN BEKLEMEKTEN VAZGEÇİN. <br /><br /><br /><br />MUTLULUK BİR VARIŞ DEĞİL, BİR YOLCULUKTUR. "PEK ÇOKLARI MUTLULUĞU İNSANDAN DAHA YÜKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALÇAKTA. OYSA MUTLULUK İNSANIN BOYU HİZASINDADIR." <br /><br /><br /><br />Unutmayın "YARIN KİMSEYE VAAD EDİLMEMİŞTİR" <br /><br /><br /><br />Murathan MUNGANmadam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-4596410153991430532011-03-26T19:16:00.003+02:002011-03-26T19:57:23.328+02:00Kaldığımız Yerden Devam...Efendiim, kaldığımız yerden devam edelim. Efe ilk aylarda gaz sancısı olmadığı zamanlarda son derece huzurlu ve mutlu bir bebekti. Gündüz uykuları 1 saati geçemese de geceleri gayet güzel uyuyup beni dinlendiriyordu. İlk mamasını 6. aylık olduğunda yoğurt ve bisküvi karışımıyla yedi ve çok sevdi. <br />Bundan sonrasını defterine aldığım notlara bakarak yazayım;<br /><br />26.03.2010<br />Bugün ilk yaramazlığını yaptı. Gece lambasını ve kalorifer suluğunu kırdı. Yürüteciyle artık her yere girebiliyor. Çekmeceleri çekmeyi öğrendi parmaklarının ucuna basıp yükselerek içlerinde ne var diye bakıyor.<br />Kedi ve köpeğinin nerede olduğunu biliyor. Sorduğumuzda gözleriyle onların olduğu yöne bakıyor. Kapı çaldığında da o yöne bakıyor.<br /><br />27.03.2010<br />İlk kez bir adım kadar emekledi. Yuvarlanarak halının bir başından öteki başına kadar gidebiliyor. Ellerini ve ayaklarını beraber kullanarak ilk emeklemesini bugün yaptı. Babasının arkasından ilk kez ağladı.<br /><br />30.03.2010<br />Bugün salı pazarına gittik oğlumla. Arabasında pek de rahat durduğu söylenemez. Daha sonra uyudu da rahat ettik. Arabasını yukarı çıkarırken kafamı demir kapıya çarptım.<br /><br />31.03.2010<br />Oğlum balık çorbası yedi bugün. Çok mutlu oldum. Poposunu havaya kaldırıp ileri geri hareket ederek emeklemeye çalışıyor. Cee yapıyor. Yürüteciyle koridora çıkıp saklanıyor ve sonra gelip cee diyor.<br /><br />01.04.2010<br />Her gün biraz daha ilerletiyor emeklemeyi. Kafasını televizyon sehbasına çarptı. Dişler geliyor galiba iştahsız.<br /><br />02.04.2010<br />Bugün de kafayı duvara vurdu baya ağladı. Hafif kızarmış. Buz koymaya çalıştım ama direndi. İlk kez çilek tattı. Yaptığım hareketleri tekrarlıyor. Ekmek batırarak tavuk yemeği yedi.<br /><br />06,04,2010<br />İlk kez domates tattı.<br /><br />07.04.2010<br />Balık çorbası pişiriyorum. Sever inşallah daha önce sevmişti ama bu ara biraz iştahsızlık çekiyor.<br /><br />08.04.2010<br />Oyuncak kedisi ve köpeğinin yerlerini, lambanın ve lambada asılı duran kelebeğin yerlerini biliyor uzun zamandır. İki gündür fotoğraflarda babasını tanıyor.<br /><br />09.04.2010<br />Ben ona sarılıp canım diyince o da bana sarılıp başını boynuma dayıyor. Artık ü harfini söylemeye başladı. mü gibi sesler çıkarıyor.<br /><br />10.04.2010<br />Ufak ufak konuşma antremanı yapıyor sanki. Sürekli birşeyler geveliyor ağzında. Gel, mama, ga (su) bunları gayet net anlıyor. Oyun oynamaya başladı cee ve yakaladım seni oyunlarını oynuyor.<br /><br />11.04.2010<br />Deniz kenarında hava alsın istedik ama hava biraz serindi. Yine de değişiklikten mutlu oldu. Birşeye kızınca dudaklarını büzüp hızlı hızlı nefes alıyor. Çok komik oluyor aşkım benimmmmmmmmmmmmm.<br /><br />17,04,2010<br />Bir süredir salyası akıyor ve eli sürekli ağzındaydı. Bugün oğlumun dişi çıktı. Sabahtan beri çok mutluyum. Bir güzel gelişme de ilk kez "baba" dedi. İki güzel şey oldu bugün. O kadar güzel baba dedi ki. Bitanecik oğlum benim güzel gözlüm.<br /><br />20.04.2010<br />Bugün ikinci dişini çıkardı. Cici ve dede gibi şeyler geveliyor. Dişten dolayı yine iştahsızlaştı.<br /><br />21.04.2010<br />Cici dedi. Dili sürekli dışardı dişlerini kaşımaya çalışıyor.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-25221052204591413962011-03-23T19:07:00.003+02:002011-03-23T19:31:58.193+02:0020 aydır yazılmaz mı? yuhh valla20 ay olmuş yazmayalı, valla yuh. Bu kadar üşengeç olunur mu yahu, kendimi kınadım, puuuh sana dedim, aşağıladım :P<br />Bu yirmi ayda neler oldu neleeeer. İlk 1.5 ay lohusalık cinleriyle uğraştım. Doğum yaptığım ilk günler şahaneydi, her gün minik oğluşuma bakıp "Allahım bunu ben mi doğurdum" diyerek ve "niye benim ağrım yok, hiç doğurmamış gibiyim" diye mutlu mesut gezerken 7-8 gün sonra heyheylerim bir geldi, aman yarabbim bu ne manyak bişeymiş. Herşeye ağla modunda geziyorum, daha doğrusu gezemiyorum bile yatak odasında kamp kurdum resmen, oturma odası ve salona gidemiyorum efe ağlarsa diye. Çocuk ağladı sen de ağla, sütüm yok de ona da ağla, çocuğun altı değişecek yine ağla, halil geç geldi daha da çok ağla. Amma yaş varmış gözümde. Bir de hiçbir şey yiyememe başladı mı, al sana bu da kaymağı. Tövbe yarabbim... ağzıma lokma sokamıyorum herşey ağzımda büyüyor. Bütün günü 1 dilim ekmek, azıcık peynirle geçirmeye başladım. Gözlerim çöktü resmen. Annem yüzümü görüp kahroluyor, daha doğrusu yüzümü sadece yatak odasına girip görebiliyor o zamanlar kahroluyordur herhalde. Bu böyle zırıl zırıl 1.5 ay kadar sürdü. Sonra bir gün "noluyo bana yahu, bebecik bana muhtaç, ben bi silkinip kendime geleyim" moduna girdim herhalde ki, gittim saçımı kestirdim azıcık adama benzedim, sonra pijamalarımı çıkardım (bu en büyük aşama)kotumu giydim ve içine girdim veeeeeeeeee cinlerime koca bir Yalaaaaaaaaaaaah dedim. <br />Bu sefer de Efe'nin gaz sancıları tavan yapmasın mı, Allahımmm deliricem. Her gün saat 7 de başlayıp 11 de sona eren ağlama nöbetleri. Bir arkadaşımızın önerisiyle Colinox damla kullanmaya başladık ama bu arada çocuğu 3.5 ay ağlattık, güya kimyasal hiçbir şey vermiycez. Baktık ki olacak gibi değil damlaya başladık ve ta taaam gaz birkaç gün içinde geçti. Nasıl yani? Aa bu kadar kolay mı bu iş... peeeh..<br />Ha bu arada Efe 3 aylıkken ana oğul Ankara'ya gittik. Oh be dünya varmış. Arkadaşlarımı görmek bana o kadar iyi geldiki anlatamam. Efe'nin en uslu günleri başladı. Yatağa koyuyorum kafayı sallaya sallaya kendi kendine uyuyor. Geceleri benim yanımda melek gibi yatıyor kuzum. Ankara'ya mı yerleşsek acaba?madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-65828319110636757592009-07-22T11:49:00.005+03:002009-07-22T14:03:21.871+03:00Efe'm Geldi<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj77hWwb5kCGZ8f3kED7ZUJuGj-IlbMDcWqfk2_snueppVPJVFW1-EDuN0_30_GlY7nRnzrGp8ZUqgI2BE0EGe6Ba1gIO8nXiQJZSLjnqcRHyZUrgo_b4NF5giLhevgOITLUWdC_PHZaEYa/s1600-h/DSC01652.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 180px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj77hWwb5kCGZ8f3kED7ZUJuGj-IlbMDcWqfk2_snueppVPJVFW1-EDuN0_30_GlY7nRnzrGp8ZUqgI2BE0EGe6Ba1gIO8nXiQJZSLjnqcRHyZUrgo_b4NF5giLhevgOITLUWdC_PHZaEYa/s320/DSC01652.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5361238264258113122" /></a><br />Nihayet oğluma kavuştum Allaha binlerce şükür. Normal doğumdan çok korkuyordum ben de epidural sezaryene karar verdim tabi belki yüzlerce kez internetten araştırarak. Doğumdan önceki son muayenemizde yani 10 Temmuz günü doktorumuz artık 2 günde bir kontrole geleceksin bebeğin kalp atışlarını ve doğumun başladığını kontrol etmemiz için dediğinde ben kararımı söyledim yani sezaryen olmak istediğimi. Doktorum da bu duruma şaşırdı çünkü baştan beri normal doğum için hazırlanıyorduk. O zaman bugün veya pazartesi alalım bebeği doğum sancın başlayabilir her an dediğinde kendimi tuhaf hissettim korku ve heyecan karıştı birbirine. Halil de pazartesi yani 13 Temmuz günü olsun o zamana kadar kendini bu duruma alıştırırsın dedi. Eve gelip kararımızı açıkladığımızda annemler sezeryanden çok korktukları için baya tedirgin oldular. Annem de babam da 2 gece gözlerini kırpmamışlar. Ben çok araştırdığım için rahattım. Nihayet doğum günü geldi çattı. O gece ben nasıl olduysa rahat uyudum. Saat 10 da kalktım duş aldım ve saat 12 de bizim tayfa gelmeye başladı. Annem, Özlem, kızlar, figen abla, elif hep beraber evden çıktık. İlk önce annemin gelmesini istemedim çünkü ameliyattan kötü çıkarsam o mahfolurdu. Resmen gelin alayı gibi hastaneye gittik. Hastanede halil yatış işlemlerini yaparken baya heyecanlandım. Kendimi kesime giden koyun gibi hissettim. Biz odamıza çıkıp hazırlanırken tülü, aysel yenge, halam da geldi ve kadro tamamlandı. İlk önce bir serum bağladılar, kan aldılar. Serumda ne varsa artık, beni resmen leyla yaptı. Başıma gelecekleri biliyorum ama çok rahatım tabi herkes de rahatlatmaya çalıştı ama annemin gözlerindeki ifadeyi hiç unutamıycam. Ne kadar korktu canım benim. Ben çıkana kadar zaten bütün dudağı uçuk içinde kalmış. <br />Neyse, ben serumu yiyince lay layyy çok rahatladım biraz sonra hemşire elinde ameliyat kıyafetiyle geldi, onu giydim ve beklemeye başladım. 5 dk sonra artık seni alalım dediler. Sedyeye bindim ve herkese el sallayarak ameliyata girdim (Saat 13.45). İlk önce bir odaya aldılar oraya anestezist fatih bey geldi ve bana olacakları anlattı. Belimden ilk önce sanırım uyuşturucu bişey yaptılar çünkü kateter takılırken hiç acımadı. Hareket edersem ters birşeye neden olabileceğimi bildiğim için hiç kıpırdamazdım zaten acısa da. 5 dk sonra ayaklarından bi sıcaklık yayılacak dedi doktor onu beklemeye başladım ama içim bi tuhaf ya uyuşmazsam diye. Dediği gibi oldu ayaklarımdan bi sıcaklık yayılmaya başladı ve karnımdan diz kapağıma kadar resmen taşa döndüm. O odadan ameliyat odasına aldılar bu arada bende korkudan eser yok tavandaki lambaları filan incelemeye başladım, bi yandan da bebeğime kavuşacağım anı bekliyorum. Alev hanım geldi ve başlayalım mı dedi hepsi yani 7-8 kişiydi benim görebildiğim ameliyata başladılar. Hiçbir acı yok ama dokunduklarını filan hissettim bir müddet sonra fatih bey şimdi karnına bastırıcaz acıycak dedi ve 2 tane doktor bütün kuvvetiyle kaburgalarıma bastırdı o kadar inledimki doğumun en zor aşaması oydu sanırım. 2 dk geçmeden bebeğin ağlama sesini duydum (saat tam 15.00) ve ben de ağlamaya başladım hayatımda hiç böyle bir şey hissetmemiştim. Hem mutluluk hem duygu ne bileyim işte bütün hepsi bir arada. Bebeği yanıma getirdiklerinde resmen aşık oldum yanağıma dayadılar ve ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Gerçekten de bu kadar güzelini beklemiyordum. Belki bana öyle geldi diye düşündüm ama her gören çok güzel olduğunu söylüyor. Allah şansını güzel etsin. Hayırlı, ömürlü, bereketli bi evlat olsun. Halille beraber büyütmeyi nasip etsin. Bebek çıktıktan sonra ben fenalaştım ameliyatın başından beri beklenen bi durumdu aslında ben iyi dayandım, midem bulandı ve öğürdüm o sırada beni uyuttular, uyurken kusmuşum. Uyandığımda herşey bitmiş karnım dikilmişti. Gülerek ameliyathaneden çıktım. Halil bu arada babamı, anne ve babasını da aramış onlar da odamda beni bekliyorlardı. Bebek benden önce bebek odasına gelmiş ve 12 kişi yani bizim takım hepsi bebeği görmüşler. Ben odama yine gülerek gayet rahat çıktım ve süper rahat bir ameliyat geçirdim. İlk gün ağrım oldu ama dayanılmayacak gibi değildi zaten ağrı kesici yapıyorlardı. 6 saat sonra hemşire beni kaldırdı ve odada yürüdüm. Gece gözümü kırpmadım bebeği seyretmekten, inanamadım bu benimmi diye. O kadar müthiş bir duygu ki. Şimdi annemi anlıyorum, ona bişey olacak diye içim ürperiyor. <iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dy6Ea79tlCSnU6vRAd7cUKEqNRoYFVcrzExtxrOp7IoMzOXpAvrYHpTzNwSn4Mg1I2l6a9aVRa0Au4H4K2L' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe>madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-66338840610873713462009-07-01T11:15:00.004+03:002009-07-01T11:27:07.943+03:009+<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtI1K7BNJXaGKv3UV4LrAamfjjhYXmlE5pA4i2I5Tu5J-kJIWxGOKOXyTYDssvcpXGRiWueCzyIjSU5pNhm-XFz7aJTy1v63gnomMDxKFkUrPZijCFtWCpPyZzgZu66tTEO4te2RSAXDC1/s1600-h/DSC01632.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 180px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtI1K7BNJXaGKv3UV4LrAamfjjhYXmlE5pA4i2I5Tu5J-kJIWxGOKOXyTYDssvcpXGRiWueCzyIjSU5pNhm-XFz7aJTy1v63gnomMDxKFkUrPZijCFtWCpPyZzgZu66tTEO4te2RSAXDC1/s320/DSC01632.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5353405347334643026" /></a><br />Artık sona geldik. Hamileliğimin son günlerini yaşıyorum. Bebek her an gelebilir. Çok farklı bir his, daha önce hiç yaşamamıştım. Onun kıpırdanışları her an büyüyor olduğu gerçeği çok tuhaf. Bazen öyle hareketler yapıyorki omuzu mu artık neresiyse resmen karnımda tepe oluşturuyor :) <br />Hayatım artık eskisi gibi olmayacak kesinlikle, artık minicik bir parçam olacak onu ne kadar çok sevebileceğimi hayal bile edemiyorum. Şimdi bile çok seviyorum. İnsanın çocuğu olması gerçekten acayipmiş. Daha önce hiç çocuğum olabileceğini hayal etmemiştim. Hele de erkek bebek hiç... Onun minicik çoraplarını, patiklerini gördükçe tuhaf oluyorum. Birkaç gün sonra onların içi dolacak. Allahım çok tuhaf.<br />Bir de hayırlısıyla doğumumu yapsaydım. Son birkaç gündür çok zorlanıyorum iyice ağırlaştım. Tansiyonum düşüyor, onu da tuzlu ayranla halledebiliyorum. Hamileliğim beni hiç zorlamadı çok şükür. Bu kadar da olur artık zaten son günler. <br />Doktorumuz bu ay içinde ağrıların olabilir bunlar normal demişti, dün gece rüyamda hep karnım ağrıdı herhalde gerçekten ağrıdı. Ben epiduralle sezeryan yapmak istiyorum ama onda da ameliyat sırasında tansiyon düşmesi sık görülüyormuş zaten tansiyonum hemen oynar, dur bakalım nolucak. <br />Geçen günkü muayenede baya zorlandım inşallah bu cuma gidince yine aynı şekilde muayene olmaz. Hala sağa veya sola dönerek yatabiliyorum bu büyük şans. Bazıları 5. aydan itibaren hep yanlarına yastık koyarak yatabiliyorlar. Ben son ay bacaklarımın arasına küçük bir yastık koyarak yatabiliyorum. Bu çok rahat oluyor benim için.<br />Annemler geldi 15 gün oldu. Annem annesini kaybetmenin acısını bile yaşayamadı benimle ilgilenmekten. Ama annem olmasa bu kadar şeyi halledemezdim. Bebişe cibinlik, kapı süsü aldık. Geçtiğimiz c.tesi yatağı da kuruldu ama daha sermedik yatak takımlarını.Çok heyecanlıyım.Minik kuzumu görmek için sabırsızlanıyorum.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-77882615221918190502009-06-06T20:02:00.003+03:002009-06-06T20:12:24.445+03:008. ay<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZUptcyHuXcqnT-owQedS0tHXgKzlMt19oP5_Ao700JXUbTAZnITCU-1JInL-ZhfwptJeY9UXxMXsA6hbD2Dcn_VXza6HLA75ImHIJZRSbetMB3-zKVzAylhav32oD760kDVK0LQfYavG_/s1600-h/DSC01583.JPG"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZUptcyHuXcqnT-owQedS0tHXgKzlMt19oP5_Ao700JXUbTAZnITCU-1JInL-ZhfwptJeY9UXxMXsA6hbD2Dcn_VXza6HLA75ImHIJZRSbetMB3-zKVzAylhav32oD760kDVK0LQfYavG_/s320/DSC01583.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5344263566650463042" /></a><br />Bugün saat 10.00 da doktor randevumuz vardı. Oğluş 34+6 günlük oldu. Artık 10 günde bir kontrole çağırdı. Mayıs'ın 23. de kontrolümüzde oğluş 1940 gramdı. Bugünkü kontrolümüzde 2480 gram olmuş. Bugün yüzünü de gördük tombalak yanağın. Bize göz kırptı. İlk gördüğümüzde de bağdaş kurmuş oturuyordu :) Allahım nasıl bir sevgiyse bu anlamadım. Kıpırdadığında, tekme attığında mutlu oluyor insan. Babası da ben de konuşuyoruz onunla artık sesleri duyabiliyor çünkü. Şimdi aklımdaki tek şey sağlıklı olarak dünyaya gelmesi. Sezeryanla doğum yapmaya daha yakın duruyorum sanki. Normalden korktum. Her ne olursa olsun inşallah ikimiz için de hayırlısı olur. Sabırsızlıkla bekliyoruz oğluşumuzu.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-44768845365725850092009-04-24T13:30:00.002+03:002009-04-24T13:34:55.696+03:007. ayBugün kontrolümüz vardı, dr teyzesi oğluşa baktı ve herşeyin normal olduğunu söyledi. 1200 gr olmuş oğlum, ben de 67 kg. Biraz fazla almışsın dedi. geçen sefer 63 kg dım. Böyle giderse 80 kg olurum ben.<br />Çok üzücü bir haber de aldım daha doğrusu facebookta gördüm. En eski arkadaşım salih malesef trafik kazasında ölmüş. O kadar çok üzüldümki. Annesine kavuştu sonunda. Çok üzgünüm.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-29217457809904865282009-04-10T18:48:00.003+03:002009-04-10T18:56:44.354+03:00OğluşNe kadar üşengeç bi insanım yav. Her gün yazsana bloğa neler olduğunu değil mi ama nerdeeee... Neyse unutmadan yazayım bari 24 Mart'ta kontrol olduk bebiş 670 gram olmuştu. Maşallah herşeyi iyi gidiyor. Nisanın 24.de 7 aylık olacak inşallah o zaman kontrolümüz var. Acaba büyüyünce okuyacakmı bu yazdıklarımı, nasıl bişey olacak çok merak ediyorum. Herşeyden önemlisi sağlıklı ve hayırlı bir evlat olsun.<br />10 martta ilk tetanoz aşımı olmuştum bugün de 2. dozu oldum. 3. doz dogumdan sonra olacakmış 10. ayda. Artık biryere giderken veya bişey yaparken yalnız olmadığımı hissediyorum, oğluşla gidiyoruz heryere :) Büyüynce kendisisni ne kadar severek dünyaya getirdiğimizi anlar inşallah.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-10033757559061459952009-03-23T10:47:00.003+02:002009-04-10T18:48:02.103+03:00küçük kuzuBebişimiz şu an tam 24 hafta 1 günlük, yani 6 aylık kocaman adam oldu. Ne zaman büyüdü anlamadım. Herhalde doğunca da ne çabuk büyüdü diyeceğiz. Şu anda ona müzik dinletiyorum. Artık sesleri duyabiliyormuş. Dinlediği şarkıları doğduktan sonra dinletince sakinleşiyormuş hay Allahım minicik aklıyla onları kaydediyor galiba :) Cuma günü yani 20 Mart'ta ilk kez hareketlerini karnımın dışından da gördük. İlk gören annem oldu ve hemen gözler doldu. Minik kuzumuz ben burdayım anneannecim dedi heralde. Babam da gördü eşofmanımın üzerinden gayet net görülüyor. Halil en son gördü ama o daha önce elini koyduğunda hareketlerini hissetmişti. Şu anda kıpır kıpır dönüyor galiba. Yarın kontrolümüz var. Babaannesiyle beraber gidicez o da ilk kez ultrason görücek. Bakalım kaç gram aldı. En son 309 gramdı 5 aylıkken.<br />Çok güzel bir duygu gerçekten inanılmaz. Yaşamadan anlaşılmayan birşey. Başıma geleceğini ve anne olabileceğimi tahmin etmiyordum nedense.Çok uzak geliyordu bana ama olunca da şahane birşey olduğunu anlıyorum. Hele de doğunca naparız bilmiyorum. Şimdi bile elim karnımda sürekli onu seviyorum.<br />Bu arada fena halde sinüzitim azdı. Nefes alamıyorum inşallah bebeğe bi zararı dokunmaz. Gün geçtikçe ilerliyor sanki bu da beni korkutuyor. Doktora gittik sadece buğuseptil verdi şu an hiçbirşey yapamam dedi. Offf of minik adam beni ne hallere soktun. Sen karnımda olmasan elli kere doktora gitmiş, bi avuç da antibiyotik içip dipppçiik gibi olmuştum.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-18569284303353105942009-02-18T18:45:00.005+02:002009-02-18T19:03:12.373+02:00Kuzucuk<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis8zD1xfEJXiQ_MEPv-5KVc7jooLWPSg7BSvImcVJh76i12pAix4onyZxAYcT_culM4z-Cg1ZWg_OzI8glEN9YhXf-vYQm0gK5tMqBLDj11EsfyojYsx4NHg3Ihj3zLmY7C0-lIBPc5a6f/s1600-h/DSC01484.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis8zD1xfEJXiQ_MEPv-5KVc7jooLWPSg7BSvImcVJh76i12pAix4onyZxAYcT_culM4z-Cg1ZWg_OzI8glEN9YhXf-vYQm0gK5tMqBLDj11EsfyojYsx4NHg3Ihj3zLmY7C0-lIBPc5a6f/s320/DSC01484.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5304184042145440466" /></a><br /><br />Bebişimizi kucağımıza alacağımız günü iple çekmeye başladık. Hele badilerini, hırkalarını minicik patikleri gördükçe... Acaba kime benzeyecek, huylarını kimden alacak herşeyi merak ediyoruz. Ama en önemlisi sağlıklı olması. Geçen cumartesi günü muayenemiz vardı ama benim sigortam açılmayıp, halilin sigortası da ben kendi sigortamdan yararlanmak istiyorum diye kapanınca biz muayene olamadan kös kös geri döndük ve bebişin cinsiyetini de öğrenemedik. <br />Şu anda benim için en önemlisi iyi bir hastane ve daha da önemlisi iyi bir doktor bulup sağ salim hayırlısıyla doğumumu yapmak.<br />Hayatımızdaki en önemli olay bu herhalde. Halil de belli ettiğinden çok daha fazla istiyormuş demekki bu bebeği ve çok seviyor. Ben de şu anda bile karnımı seviyorum. Annemler burda ve sanki bebiş onlar gelince daha da hızlı büyümeye başladı. Şımarık nolucak :)<br />Onun sağlıklı olmasını herşeyden çok istiyorum, hayırlı bir evlat olsun, sağlıklı olsun yeter ve anneli babalı büyütmek nasip olsun inşallah. Tam da doğum günümde gelen bir hediye oldu bu bebek onu çoooooooook çok seviyorum, babasını da tabi.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-39991079882758447832009-01-26T11:06:00.003+02:002009-02-06T13:21:54.714+02:00Anasının Kuzusu...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA0f5JlQoySAVTEJ0Jp1OCmQmcu6K0Pn-NL4uMkL9bM_yUdTqFtumkVQLghMUO4nLg-vYbc6tMCdAOMmGTo_cr79B2khxgArLXF7D9UTRIdMZSP8S4wYUR4T0Rm4hqTSMc90zDiReVwkxE/s1600-h/DSC01504.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhA0f5JlQoySAVTEJ0Jp1OCmQmcu6K0Pn-NL4uMkL9bM_yUdTqFtumkVQLghMUO4nLg-vYbc6tMCdAOMmGTo_cr79B2khxgArLXF7D9UTRIdMZSP8S4wYUR4T0Rm4hqTSMc90zDiReVwkxE/s320/DSC01504.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5299642488104106754" /></a><br />Yazmadığım süre içinde hayatımda öyle bir değişiklik oldu ki, sanırım hayatım birkaç ay sonra tümüyle değişecek. Hamileyim ve o kadar mutluyum ki. Evliliğimizin tam 1. senesinde ve tam zamanında gelen bir bebek. Öğrendiğimde mutluluktan başka pek birşey hissedememiştim ama zaman ilerledikçe hele de bebeği ultrasonda görünce herşey bambaşka oluyor. Doktora ilk gittiğimizde ultrasonda gebelik kesesi görünmedi onun için herhalde hamile değilim dedim ama doktor kan tahlili istemişti onda çıktı hamile olduğum. SAT 5 ekim tarihiydi. Daha sonra 4 kasımda yine bir lekelenme oldu ve bunu en azından olayın düzene girmesi olarak yorumladım. Meğer o zaman hamileymişim :)<br />12. haftada yapılması gereken ense kalınlığı tahlilinde bebiş bizi biraz korkuttu. Ense kalınlığı biraz yüksek çıkınca paniğe kapıldık ve işte o zaman bu bebeği sevdiğimi fark ettim. Çok tuhaf ama görmediğim ve bulantım da olmadığı için hiç hissetmediğim hamileliği ve bu bebeği çok sevdiğimi ve çok istediğimi anladım. Şu anda annemin söyledikleri çok daha anlamlı geliyor. Onu çok daha iyi anlıyorum. Hamile kaldığın anda onu korumaya başlıyorsun, onun için yaşamaya başlıyorsun diyordu hakikaten doğru. Bebeğime birşey olmasın diye o kadar dua ettim ki. Allah dualarımı kabul etti ve çok şükür bir aksılik yaşamadık. <br />Ultrasonda elini görünce, kıpır kıpır sürekli döndüğünü görünce bir tuhaf olduk halil de ben de. İkimizin bebeği :) İkimiz de onu çok seviyoruz ve sağlıklı ve hayırlı doğması için dua ediyoruz.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-81358687355226054922007-12-10T16:16:00.000+02:002007-12-10T16:33:22.856+02:00Hastayım...İki gündür feci halde boğazım ağrıyor. Geceleri öksürükle uyanıyorum. İşin ilginç tarafı vücudumda bir kırgınlık yok. Yarın vizite kağıdı hazırlayıp doktora gitmeyi düşünüyorum.<br />Akşama yemek var nasılsa, biraz yatıp dinlenmem lazım, belki de en klasik çözümü uygulamam lazım. Boğazıma vick sürüp bi bezle sarmak ve battaniyenin altına girip iyice terlemek. Sonrasında sıcak bir duş ve sıcak ıhlamur belki de bana iyi gelir.<br />İnsanın neresi ağrırsa canı orda oluyor, hasta olduğum zamanlarda hastanede olan insanları düşünüp "küçücük bir şey insanı nasıl da rahatsız ediyor, onlar ne yapsın" diye düşünerek şükrediyorum. Şükretmek için aslında ne kadar çok şey olduğunu unutuyorum bazen, kötü birşey olunca hatırlıyorum, insan olmak böyle birşey galiba :) Birşeyi kaybetmeden değerini anlayamıyoruz. Kıymetini bildiğim şeyleri kaybetmemek dileğiyle, dinlenmeye gidiyorum.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-28851944221934452672007-11-14T23:14:00.000+02:002007-11-14T23:22:59.390+02:00Misafirlerimiz geldi...Bugün ilk misafir kafilemizi ağırladık. Annenin apartmanındaki komşuları gelmek istemişlerdi, kısmet bugüneymiş :) <br />Salonumuzun küçük olması nedeniyle az misafir ağırlayabiliyoruz fakat beklediğimizden çok daha fazla kişi geldi. Toplam 10 büyük, 2 bebek vardı. Kayınvalidem çok yardımcı oldu, börek çeşitlerini o yaptı, ben de yaş pasta, patatesli bulgur köftesi ve 3 katlı patates salatası yaptım. Hepsi çok güzel olmuştu. <br />Dün evi temizleyip, hazırlıklarımı yapınca bugüne sadece masa örtüsünün ütülenmesi kaldı. Onu da hazır edince bütün hazırlıklarım tamamdı ve misafirlerimiz teker teker gelmeye başladı. Misafirlerden teki hariç hepsini sevdim. Eylenceli teyzeler :) Bir tanesinin geliniyle iyi arkadaş olunabilir gibime geliyor. Ortamı neşelendiren çok komik bir kız. Hadi hayırlısı :)madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-81069079392291739852007-11-06T20:15:00.000+02:002007-11-06T23:05:35.125+02:00Yine yeni yeniden<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilVoaBVUroosXdeOisSjrJ3aLLjiFkjvoc_DU9dwBo-gwOxbXBv3omwa1qNhgMhsfGpLO3LqusZbQjXpy2v38_NcqKtQNwkvJ0JmJtIDBnLGD_v-hck_5g9KlVVaSsYbeOpA6hbOx3hY2L/s1600-h/DSC01099.JPG"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilVoaBVUroosXdeOisSjrJ3aLLjiFkjvoc_DU9dwBo-gwOxbXBv3omwa1qNhgMhsfGpLO3LqusZbQjXpy2v38_NcqKtQNwkvJ0JmJtIDBnLGD_v-hck_5g9KlVVaSsYbeOpA6hbOx3hY2L/s320/DSC01099.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5129797025353913666" /></a><br />İşte yine burdayım, fakat artık özgeçmişimde medeni hali kısmında evli yazıyor. Evlendim 40'ım çıktı, hatta 2 ayı geçti bile.Nasıl geçti anlamadım bu süre. Eve alışmak, çevreye alışmak, evde neyin nerede olduğunu keşfetmekle meşguldüm. Yemek yaptığım ilk gün tencerenin kapağını bulamadığım için pilavı süt kaynatılan uzun saplı çukur bi kapta yapmak zorunda kaldım :) <br />Evlendikten hemen sonra ramazan ayı geldiği için akrabalarımızı iftara davet ettik, ilk önce halilin anne babası, abisi ve ailesini yemeğe aldık. Yaptığım yemeklerin beğenilmesine çok memnun oldum çünkü bu kadar iyi olabileceğini ben bile tahmin etmemiştim. Daha sonra da benim kuzenlerim geldi. Onların da yemekler konusunda aynı fikirde olmalarıyla keyfim iyice yerine geldi.<br />Birkaç kez Beyoğlu taraflarına gittik, hafta sonları halille Bakırköy'ü keşfettik. Çevreye ve birbirimize alışmaya çalışmakla geçiyor zaman. İki kişilik bir hayat başladı, şimdilik keyifli. İnşallah ömür boyu böyle sürer.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-15018442552164836392007-08-03T13:14:00.000+03:002007-08-03T13:33:25.853+03:00Hazırlıklar tam gaz...Uzun zamandır yazamadım,<br />Nikah hazırlıkları tam gaz devam ediyor. 28 Ağustos 2007 tarihini aldık nikah için. Düğün de 02.09.2007. Nikah için shoppe'yi seçtik. Çok güzel ve nezih bir salon. Merak edenler için adresini vereyim; www.shoppe.com.tr bu adrese bizim nikahımızın olduğu gün ve saatte girenler nikahımızı canlı olarak izleyebilecekler.<br />En baştan anlatayım, yazmadığım süre içinde Halil ve ailesi Ankara'ya geldiler. Nikah tarihini kesinleştirdik. Nikah salonlarına daha önce baktığımız için kararımızı verdik ve görüşme yaptık nikah salonuyla. <br />Tarih kesinleşince bütün çeyizler ortaya çıktı ve ev dandini oldu. Benim daha önce görmediğim ne kadar çok şeyim varmış. Annem herhalde ben doğunca yapmaya başladı. Ben onları kullanmaya bile kıyamam. Hepsi göz nuru. <br />Nikah şekerimizi seçtik, benim çok hoşuma gitti. Mavi boncuklu, lavantalı birşey. Davetiyeleri ben seçtim, bugün teslim alıyorum, yarısını İstanbul'a kargoyla yollayacağım ancak yetişir dağılması. Davetiyemiz son derece sade. Herşeyde sadeliği seviyorum. Daha net ve karmaşık olmayan görüntüler hoşuma gidiyor galiba. Sade renkler, sade çizgiler...<br />Nerde kalmıştık, halil bir hafta sonra yeniden Ankara'ya geldi belediyeye başvurumuzu yaptık, herkes işlemler uzun sürüyor, sağlık raporu filan oyalıyor diyordu ama benimki çok kolay oldu. Sabah gittim hemen sağlık raporunu aldım, fotoğraf çektirdim (iğrenç çıktım), muhtara onaylattım belgeleri. Kısa zamanda halloldu. İstediğimiz gün ve saat de dolu olmadığı için hiçbir zorluk çekmeden bütün işlemlerimizi hallettik. Ben de halille beraber İstanbul'a gittim ve evimizin bitmiş halini ilk kez gördüm. Minicik bir ev, çok şirin. Eşyalar da yavaş yavaş yerleşince çok daha güzel olucak eminim. Salonda bir koltuğa daha yer kalacağını düşünüyorduk ama nerdeeee, ortaya sehba koyacak boşluk bile kalmadı. İyiki temel parçaları alıp, yer kalırsa diğer parçaları alırız demişiz. <br />Yatak odamız da ayın 24.de gelicek, inşallah bir aksilik çıkmaz. Tepe mobilya her zaman bir ay sonraya teslim tarihi veriyor. Salon mobilyasında bir aksilik çıkmadı, dedikleri tarihte teslim ettiler, inşallah yatak odası da sorunsuz ve tam tarihinde teslim edilir.<br />Gün geçtikçe heyecanlanmaya başlıyorum, önceleri sanki başkası evlenecek gibi hissediyordum, sanki benim nikahım olmayacak ben sadece olaya yardım ediyorum gibiydi. Zaman yaklaştıkça kalbim daha hızlı çarpmaya başladı. Sanırım nikah günü sakinleştirici almak zorunda kalıcam. O gelinliğin içinde bayılmazsam şükredicem. Kaç kat giyiliyomuş. Gelinleri takdir ettim, gıkları çıkmadan taşıyor zavallılar. (bak yine kendim gelinlik giymeyecekmişim gibi ifadeler kullanıyorum, olaydan kaçmak mı istiyorum nedir :)<br />Ayakkabımı sipariş ettim, güya 30 temmuzda teslim edicekti, hala ses yok. Ismarlama işler de böyle, dedikleri tarihte yapmıyorlar bu sanki kural olmuş. Töbe töbe sinirlendim bak. Şiştimmmm :P<br />Çok işim var çoook, perdeleri sipariş ettik daha dikilecek. Napıcam bilmiyorum, nasıl yetişecek bir fikrim yok.<br />Yeminle şiştimmm öfff...madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-46505329903810487582007-07-12T16:53:00.000+03:002007-07-12T17:06:37.466+03:00Güzel haberler...Bugünlerde hiç işimiz yok, işe gelip gitmek iş olmayınca bu sıcakta daha da çekilmez oluyor. Ufak tefek işler de dişimizin kovuğunda kalmıyor. Patronumla tavla oynadım, yenildim... Nedim ve Halili zorladım oynayalım diye, onları yenince kendime geldim. Mars ettim maaaars... (Tamam ya, ne bağırıyosunuz bi kere de mars olduk :P )<br /><br />Pazartesi ve salı günü tatiliz, tatil planı yapmak istiyorum ama iki günlüğüne nereye gideyim ve kiminle diye düşünüyorum. Keşke inci de izin alsa ve beraber kaçsak biyerlere. <br /><br />Bugün parasal açıdan güzel bi haber aldım ve bu beni oldukça mutlu etti. İnşallah gerisi de gelir. Tazminatımı alarak işten ayrılacağımı nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum, acaba problem çıkarırarmı diye de biraz tırsıyordum açıkcası. Fakat bu gün Kayhan'la konuşurken, çıkarken tazminatını da vericem nasılsa sana, evlenirken lazım olur diyince ohhh be dedim. İyiki erken davranmadım bunu söylemekte. İstanbul'a gidince güzel de bir iş bulursam benden mutlusu olmaz. <br /><br />Gün içinde o kadar çok sıkılıyoruz ki, bütün gün yemeye veriyoruz kendimizi, gelsin kuruyemişler, gitsin çaylar, meyve suları... İşsizlikten dombili olup çıkıcaz. Bir kitap düzeltmesi vardı o da dişimin kovuğunda kalmadı. Şu an işten çıkış saatini bekler durumdayım, ne yazdığımı bile bilmiyorum, uyku moduna girdim, uyuştum. Eve gitmek istiyorum.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-76496490440623696822007-07-06T13:12:00.000+03:002007-07-06T13:32:06.925+03:00Kelebek Hanım<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI1uI5cn2yFcH9kctrTQlQ6t2E6saXFll8XQ43mYJLJ5SUcyFEhHicV5n4sUfoUfEOFuJuaAtBmlmVpsKtS3WmXZrqf2HKf44wpUyKkngxjSG7zM4aDtLhGZwXuP62uTtViCvcJRsg8Lv5/s1600-h/butterfly.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI1uI5cn2yFcH9kctrTQlQ6t2E6saXFll8XQ43mYJLJ5SUcyFEhHicV5n4sUfoUfEOFuJuaAtBmlmVpsKtS3WmXZrqf2HKf44wpUyKkngxjSG7zM4aDtLhGZwXuP62uTtViCvcJRsg8Lv5/s320/butterfly.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5084029180915086130" /></a><br />Ne olacak benim bu kelebek takıntım bilmiyorum. Her gün mutlaka bir şekilde kelebek görmek istiyorum, küçük bi aksesuarla veya bilgisayarımda ekran koruyucu olarak, en kötü ihtimalle resimlerine bakarak görüyorum minik kurdeleleri.<br />Sanki Allah herşeyi yarattı da, bu da hediye paketinin süsü olsun, minik fiyongu olsun diye yarattı kelebekleri gibi geliyor bana. <br /><br />Bu ne güzelliktir, bu ne narinliktir, ne kadar kırılgan... Uçup konduğu herşeyi hediyeye çevirme özellikleri var. Çiçeğin üzerine konarım hoooop onu bir hediyeye çeviririm diyorlar sanki içlerinden. Tek kelimeyle muhteşemler ne diyim... <br /><br />Dediğim gibi herşeyde kelebek takıntım var, en sevdiğim opera eserinin Madama Butterfly olmasının da belki bunda etkisi olmuştur. Kelebeğin kırılganlığını, kısacık ömrünü öyle güzel yansıtıyordu ki. <br /><br />Opera demişken sezon açılsa da güzel oyunlar seyretsek yine. Ekim'e kadar dişimizi sıkıcaz artık. Bazı arkadaşlarımın ön yargıyla yaklaşmalarını anlıyorum operaya ama bir kez izleyen birinin bir daha kolay kolay vazgeçemeyeceğini gayet iyi biliyorum. Bale de çok güzel muhakkak ama bana insan sesi çok muhteşem geliyor. <br /><br />İlk kez orta birinci sınıfta, koro'ya seçildiğimde müzik öğretmenimin sayesinde tanıştım operayla, koro'daki öğrencilere sezondaki tüm oyunların biletini almayı şart koşardı. Kendisini sevgiyle anıyorum. Bana böyle güzel bir şeyi kazandırdığı için. <br />Yine daldan dala atladım, olsun içimden geldiği gibi yazıyorum.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-26864195450735352912007-07-03T15:54:00.000+03:002007-07-03T16:00:09.315+03:00Bir Eflatun Ölüm... Behçet Aysan'ı anmak...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgI70LmumDhbJ4oYF4pu1w5R7FjJk5v4sI-zsRaAn_y88HgMjsV7nydooWW398ssv2keZwfiX6vvKwg-CnOvo34Vmt9FvPWKt3DQuGyeCUCeh9uY5Kv9Rua1sFE9D_w85gOw4dO5Ci74si/s1600-h/behcetaysan.gif"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgI70LmumDhbJ4oYF4pu1w5R7FjJk5v4sI-zsRaAn_y88HgMjsV7nydooWW398ssv2keZwfiX6vvKwg-CnOvo34Vmt9FvPWKt3DQuGyeCUCeh9uY5Kv9Rua1sFE9D_w85gOw4dO5Ci74si/s320/behcetaysan.gif" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5082953746873971490" /></a><br />Dün özellikle Sivas katliamı’ndan bahsetmek istemedim. Ama bu gün yazmadan edemiycem. Sivas olaylarında yakınını kaybeden bir insan olarak, haberlerde izlediğim kadarıyla bu olayı unutmayan, unutturmamaya çalışan ve acısı hala o günkü kadar taze olan bir sürü insan var.<br /><br />Haberi alışımızı hatırlıyorum, ölenlerin isimleri sayılırken dikkat kesilmemizi, Behçet Aysan ismini duyunca yanlış duyduk diye bütün kanalların haberlerini izleyişimizi. En sonunda mecbur kalıp kabullenişimizi, amcamın gizli gizli ağlayışını, Behçet abimin eşinin metanetini.<br /><br />Allah adına, din adına 37 kişiyi diri diri yakan canilerden, 33 sanığa idam cezası verildi. 2002 yılında idam cezası'nın yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet hapis cezalarına dönüştürüldü.<br /><br />Bizler, yani bu olayda yakınlarını kaybedenler, ağzımız açık, olayları şaşırarak izledik. Her beraat kararında içimiz biraz daha yandı. Suçlular serbest kaldıkça acımız biraz daha çoğaldı. Utanç müzesi olması gereken yerde kebap salonu açılması yüreğimizi bir kez daha yangın yerine çevirdi. <br /><br />Orada hayatını kaybedenler, alevi, sünni, kürt, çerkez, laz hepimizin kardeş olduğuna gönülden inanan, insanları insan oldukları için sevme becerisine sahip insanlardı. Bu satırları yazarken bile o gün hala gözümün önünde, alev alev yanan bir otel ve dışarda toplanmış, şeytani çığlıklarla, alkışlarla bu yanışı kutlayan bir kalabalık. İnsanlıktan çıkmış bir topluluk.<br /><br />Yazdıkça daha da iyi anlıyorum, meğer ne kadar da yeni acımız, üzerinden kaç yıl geçerse geçsin kanamaya ne kadar açık bir yara. Bir psikiyatrist'in tedavi etmeye çalıştığı insanlar tarafından öldürülmesi ne acı... <br /><br />Keşkeler ne çok hayatta… keşke daha çok vakit geçirseydik beraber, keşke ziyaretine daha çok gitseydim, keşke Sakarya caddesinde bir yerlerde beraber otursak, o birasını içerken bana yeni şiirini okusaydı. Birkaç şiirini değil, ölümünden önce bilseydim bütün şiirlerini. Keşke… Keşke şu anda sadece çerçevede duran bir resim olmasaydı …<br /><br />Bir Eflatun Ölüm<br /><br />kırgınım, saçılmış<br />bir nar gibiyim<br /><br />sessiz akan bir ırmağım<br />geceden<br />git dersen giderim<br />kal dersen kalırım<br /><br />git<br />dersen<br />kuşlar da dönmez, güz kuşları<br />yanıma kiraz hevenkleri alırım<br /><br />ve seninle yaşadığım<br />o iyi günleri,<br />kötü<br />günleri bırakırım.<br /><br />aynı gökyüzü aynı keder<br />değişen bir şey yok ki<br />gidip<br />yağmurlara durayım.<br /><br />söylenmemiş sahipsiz<br />bir şarkıyım<br /><br />belki<br />sararmış<br />eski resimlerde kalırım<br /><br />belki esmer bir çocuğun dilinde.<br /><br />bütün derinlikler sığ<br />sözcüklerin hepsi iğreti<br /><br />değişen bir şey yok hiç<br />ölüm hariç.<br /><br />aynı gökyüzü aynı keder.<br /><br />behçet aysanmadam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-57577006360093090162007-07-02T16:29:00.000+03:002007-07-03T08:59:10.706+03:00Tek çocuk olmak ve salak kardeş sorunsalı...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA6-5Q4BOKW9VCmOvSHhhHpm59BMEjdKPhieD7INIy2DD7pQFqVxaUNR429hT-z63T1SSCzYbg-8CRCYv6fkp8GINdOKF5i2m0cNkPWYTk_CQP3qsP1OSKEv6GaXCy_dY9VUezbIC8T__V/s1600-h/DSC00365.JPG"><img style="margin: 0pt 0pt 10px 10px; float: right; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA6-5Q4BOKW9VCmOvSHhhHpm59BMEjdKPhieD7INIy2DD7pQFqVxaUNR429hT-z63T1SSCzYbg-8CRCYv6fkp8GINdOKF5i2m0cNkPWYTk_CQP3qsP1OSKEv6GaXCy_dY9VUezbIC8T__V/s320/DSC00365.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5082596036227756818" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUeQU7wADPPeXPqIVSjioKq4M-PST2Wv9yJMOovwf8ZaijfdOOGSKua6G5TR251D9FTmqIg57VCngja-KwDuN9-1F4hQ1EE_obPBgaA52_PyhrJDO-Ccam7TzVbYtRigSmW2BMiEWJDo73/s1600-h/DSC00604.JPG"><img style="margin: 0pt 0pt 10px 10px; float: right; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUeQU7wADPPeXPqIVSjioKq4M-PST2Wv9yJMOovwf8ZaijfdOOGSKua6G5TR251D9FTmqIg57VCngja-KwDuN9-1F4hQ1EE_obPBgaA52_PyhrJDO-Ccam7TzVbYtRigSmW2BMiEWJDo73/s320/DSC00604.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5082593665405809410" border="0" /></a><br /><p class="MsoNormal"><span lang="TR"><br /><br />Bugün bloguma online blog butonu ekledim. 2 blogcu beni okuyormuş. Mutlu oldum. Henüz kendilerinden ses seda yok ama olsun sevindim işte. Çok acemiyim yaaa, öff kim beni okuycak da kim yorum yazacak da, kimlerle blog kardeşi olucam… </span><span lang="TR">öff öff, oysa ki gönül bir sürü blogcan görmek ister yanında.</span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="TR"><o:p></o:p>Hala dünkü yorgunluk üzerimde, sabah yediye çeyrek kala kalkıp sevinen bir insan evladıyım ben. Ohhh yaşasın daha yedi buçuğa kadar uyuyabilirim diye. Nedir bu uykuya direnememe durumu, hele de odamda uzanarak televizyon seyrediyorsam kesinlikle hipnotize oluyorum. Bakarken bakarkeeen hooop bi bakmışım ki dizi bitmiş, reklamlar… İtiraf ediyorum tamam tamam sekiz buçukta uyumuşluğum var, ama en fazla bir saat, sonra cin gibi kalkıyorum. Ama gel gör ki, izlediğim dizi ya bitmiş oluyor ya da esas oğlan ölüyor :P</span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="TR">Daldan dala atlarım, nerde kalmıştık, ha dün yoruldum diyordum, İnci yeni evine taşındı Cuma günü. Ben de hafta sonu yardım edeyim sana dedim, hayır gelme bitti demeyince yardıma gitmek farz oldu. Ne kadar zor bir olay taşınmak yarabbim. Her taraf dandini, neyse ki büyük parçalar yerleşmişti. Biz inciyle kolları sıvadık, küçük parçaları yerleştirdik, ıvır zıvırı kilere yığdık, bazanın altındakileri hurçlara koyup yerleştirdik. En son balkondaki döküntüleri temizleyerek evin tamamını halletmiş olduk. Her yer tertemiz oldu. Zaten çok güzel bir ev. Güle güle otursunlar.</span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="TR"><o:p></o:p>İnsanların kardeş olması için ille de aynı anne babadan dünyaya gelmeleri gerekmediğine kesinlikle inanıyorum. Tek çocuk olmak zordur diyenlere buradan nanik yapıyor ve kan bağım olan sersem bir kardeşi (buradaki sersem kardeş tamamen hayal ürünü olup, tanıdığım salak kardeş sahibi olan kişiler kesinlikle (!) ima edilmemiştir) ömür boyu çekmektense, kendi seçtiğim, sevdiğim, güvendiğim kişileri kardeş edinmenin çok daha güzel bir şey olduğunu özellikle belirtiyor, aileleri tek çocuk yapmaya çağırıyorum. (İnceden aile planlaması mesajımızı da verdik) İnci ve Kemal’i ömür boyu kardeşlerim ilan ediyor, kendilerine hayat boyu bana dayanabilme gücü diliyorum. Allah yardımcıları olsun hehheheee....<br /></span></p><p class="MsoNormal"><span lang="TR"><br /></span></p><p class="MsoNormal"></p><p class="MsoNormal"><span lang="TR"><o:p> </o:p></span></p>madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-64412246657972259392007-06-30T11:00:00.000+03:002007-07-02T15:23:48.641+03:00Tatil Başa Vurunca....<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH6nh7b308vqyCPJ6E-fYS1efItOe5kKT1aqwP66yOqbl8ZnaBLrjYQGd-YYzQtnWc8MP0uE5g3cAodY1Amkkl2NrZc6i00xrHn1F6g8hxqDuenAhJbOggMnMynEN6X8w-aLAD4wmJrO9T/s1600-h/DSC02641a.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH6nh7b308vqyCPJ6E-fYS1efItOe5kKT1aqwP66yOqbl8ZnaBLrjYQGd-YYzQtnWc8MP0uE5g3cAodY1Amkkl2NrZc6i00xrHn1F6g8hxqDuenAhJbOggMnMynEN6X8w-aLAD4wmJrO9T/s320/DSC02641a.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5081765149034541810" border="0" /></a><br />Bugün kendimi dışarılara atasım var, kendime kargo pantolon alasım var asker yeşili. Kendimi Tunalı’daki pasajlara atıp kirazlı küpe arayasım var. Kirazlı küpelerimle sevindirik olasım var.<br /><br />Geçen gün Bahçeli’de Bit Pazarı’nda görmüştüm kirazlı küpe, almadığıma pişmanım. Şu anda kimbilir kimin kulağında :( O küpelerle kırmızı ayakkabılarımı giyip, ikisini kardeş ilan edecektim oysa.<br /><br />Bana olur böyle... Almadığım bir şeye eve gelince pişman olurum, yiyip bitiremediğim şeyleri, özellikle kumpiri, eve gelip acıkınca, yemediğime pişman olurum.<br /><br />Nereye kadar kardeşimmm bitsin bu pişmanlıklar... Kumpirler bitirile, kirazlı küpe buluna. Mutluluk tavan yapa.... Eldekilerin kıymeti biline, yandan çarklı şapka kafada, kocaman halka küpeler kulakta, içimden “sevinceeeee insanlar bir başka, durma dostum sen de yol ver aşkaaa” diye şarkı söylene. Erkin baba büyüksün denile...<br /><br />Hafta sonu geldi bree...<br />Mutluyum, yarın 11’e kadar yayıp uyuycam. Kusana kadar Pink Martini dinliycem. <span style="">Donde Estas Yolanda'da bağırarak eşlik edicem. </span>Ötesi var mı?madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-86185194467914458322007-06-29T10:46:00.000+03:002007-07-03T08:57:07.985+03:00Simit, peynir, Datça<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjv7Y0c083jKKUgPBe3KQosaCuVhDkPXyWYQSXl4G7A-bD8IZzzvPLljDfLkMh4LrDnm-hgEQqlX4FclfodU3zmkAcTUq1iBYew4W-XDT4cOLiBh9cRUe0gVIwHIaWO7LSDgDDJytyrP0GL/s1600-h/datca_04.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjv7Y0c083jKKUgPBe3KQosaCuVhDkPXyWYQSXl4G7A-bD8IZzzvPLljDfLkMh4LrDnm-hgEQqlX4FclfodU3zmkAcTUq1iBYew4W-XDT4cOLiBh9cRUe0gVIwHIaWO7LSDgDDJytyrP0GL/s320/datca_04.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5081405097631150818" border="0" /></a><br />Her sabah ılık bir bardak su içine bir tatlı kaşığı bal ve biraz da tarçın karıştırarak içiyorum. Antioksidan olduğunu, vücuttaki toksinleri attığını söylemişti arkadaşım. Daha sonra internetten araştırdığımda mide hastalıklarına da olumlu etkisi olduğunu öğrenince her sabah muhakkak içmeye çalışıyorum.<br /><br />Bugün de suyumu içtim, kahvaltı hazırdı ama canım istemedi. İşe gelirken alt sokağımızdaki simit fırınından simit ve üçgen peynir aldım. En güzel kahvaltıdan, brunch'tan, bazen akşam yemeğinden bile daha güzel. Yanında domates, ezine peyniri ve tazecik biber olursa bi de güzel çay varsa deymeyin keyfime.<br /><br />Keyif demişken, mesela akşam üstleri balkonu yıkayıp çıplak ayakla şıp şıp biriken sulara basmak sabah erkenden denize gidip bol bol yüzmek, öğlene doğru eve dönmek... piknikte hamakta sallanmak, yakan top oynamak, daha pişmedimi bunlar diye mangalın başında beklemek, kumsalda bi şezlonga uzanıp güneşin batışını seyretmek, al sana keyif...<br /><br />Datça geldi aklıma birden, en güzel tatil anılarım orda... Yüzmeyi öğrendiğim yer orası, dişçi amca öğretmişti yüzmeyi. “koğğkma kızım, ben hiç boğduğuğmuyum seni, Kuğtuluş hanım da beni boğaağ” diye gülmesi, bğaavooo demesi...r harfini söyleyememesi... herkes uyurken , hava daha serinken çarşıdaki fırına gitmek oradan yeni çıkmış ekmekleri alıp dönerken yol üstündeki çocuk parkında salıncakta sallanmak. Eve dönerken uyanan komşularla selamlaşmak, etrafın mis gibi yasemin kokması.... <br /><br />Her akşam annemle Kurtuluş teyze yürüyerek Datça'ya inerken, Erpolat amcanın "biz zayıfız kızım, 200 gram aldık, yürüyerek vermeyelim,arabayla gidelim" demesi, annemlerin yanından geçerken kornaya basıp "şişkolaaaarrr" diye bağırması. Onlar yanımıza gelene kadar dondurmaları lüpletip, bir de annemler gelince hep beraber dondurma yemek, birbirimize göz kırparak şşşt sııırrr demek... Erpolat amcanın, çat çat çat ben datçalı kelpolat demesi, benim "insan burda ölmez" diye düşünmem...<br />Canım amcam, nur içinde yat. Her dondurma yiyişimde hatırlanıyorsun bil, ama ne yazıkki artık sırrımı paylaşacak kimse yok.madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-71943075573106482802007-06-28T15:57:00.000+03:002007-06-29T09:22:57.839+03:00Mutfak dolapları geldi hoş geldi<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjl0RADQd1-PQyzrshiJnUqV0qexa6LeEAwJ72aluPGcqFArT8qm-yz94pcPr6eBjhkLsamX9VqH7bdQbQUQX-q9_3Ob4NwNCWSvp5lCpD-FxmCKqtDps2IflRcHNt1EcepC2VojPVsM8T1/s1600-h/image(01).jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjl0RADQd1-PQyzrshiJnUqV0qexa6LeEAwJ72aluPGcqFArT8qm-yz94pcPr6eBjhkLsamX9VqH7bdQbQUQX-q9_3Ob4NwNCWSvp5lCpD-FxmCKqtDps2IflRcHNt1EcepC2VojPVsM8T1/s320/image(01).jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5081367941869073106" border="0" /></a><br />Çok şükür dün mutfak dolaplarımıza kavuştuk. Neredeyse bir aydır dolap kapağı gelmedi bahanesiyle bizi oyalayan mutfakçı sonunda gelmiş. Ama mutfak mermeri hala yapılmadığına göre bir ay da onun için bekleriz eminim. Halil çok güzel oldu diyor mutlaka güzeldir, temizlenip eşyalar gelince daha da güzel olur eminim. En önemlisi mutfağa küçük de olsa bir masa sığmasıydı o da sığıyormuş. Harika.<br /><br />Fotoğraftaki bizim mutfağımız değil ama herhalde buna benzeyecek bitince, bizim seçtiğimiz modelde de koyu kahve rengi ve krem rengi dolap kapakları bir arada kullanılmıştı. Zaman aşımına uğradığı için hiç beklemediğim bir mutfak dolabıyla karşılaşmaktan korkuyorum açıkcası. Halil fotoğrafını çekip yollarsa meraktan kurtulucam.<br /><br />Ooyy anam anammm... Burhan gibi bağırmak istiyorum... Annemin o kadar çok işi var ki, daha perde diktirilecek, mutfak dolaplarına örtüler dikecek off ben dayanamıyorum. Daha çıkıp perdeci dolaşıcaz, salon için stor istiyorum ama o da transparan parannn olmasın... öyle olursa al başına iş. Bu konuda hiçbir bilgim yok, gidip perdeciden sormak lazım.<br />Yatak odası alınacak, oranın perdesi dikilecek, halısı nasıl olucak onlar ayarlanacak. Oturma odasına kırmızı bir kanepe bulmamız lazım, o kolay da en önemlisi sallanan koltuk bulmak, ikea'ya bakalım belki orada buluruz.<br />Velhasıl zor iş evlenmek. Çoook çalışmam lazım çokk...<br /><br />Benim kelebek ruhum ise goblen alsam da işlesem derdinde, her işimiz bitti duvara tablo yapmayı düşünüyor. Ama goblenlere baktım geçen gün, şahane şeyler var. Bir tane etamin işlemiştim, annem ona benziyor işlemesi diyor ama şu anda çok daha önemli işlerimiz olduğu için onu işlemeyi evlenip iş de bulamayıp, evde sıkıntıdan patladığım günlerde yapmamın daha uygun olacağını düşünüyor.<br /><br />Merak ediyordum, evimiz için acaba ilkolarak ne alırız diye. Biz iki tane şamdan, bir resim çerçevesi bir de buzdolabı süsü aldık :)) enteresan bir çiftiz vesselam. Buzdolabı süsümüz de olduğuna göre herşey tamamdır.<br /><br />İçim telaşlı, ama dıştan birşey belli olmuyor. Sakin sakin oturuyorum, sanki başkası evlenecek. Evlenen arkadaşlarımdan hatırlıyorum da her gün çarşı pazar geziyorlardı. Ben habire kendime birşeyler alıyorum, kırmızı puanlı ayakkabım da oldu artık huzura erebilirim. Evin işleri mi, amaaaan yaparız. Daha gün bile almadık, nasıl yetişecek, ne olucak hiçbir fikrim yok. Bu gidişle ramazandan sonraya kalacak nikah işi. Neyse hayırlısı olsun.<br /><br />Biraz önce babamla konuştum, pazartesi günü tomografi çektirmişti, bugün sonucunu aldı. Çok şükür herşey gayet iyiymiş. Doktoru son derece iyi bulmuş ve ilacını bir ay sonra tamamen kesmesini söylemiş. Oh baya rahatladım. Canım benim, o kadar çekti ki artık en ufak birşey olmasına bile dayanamam herhalde. Bu sıcakta gitmeyin ben götüreyim dedim ama annemle ikisi gazi hastanesine çok rahat gidiyoruz diye benim bırakmamı istemediler, herhalde insanlar büyüyünce anne babalarını çocukları gibi korumak istiyorlar. Bir zamanlar onların bizi koruduğu gibi....madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-91095156559221091872007-06-27T09:53:00.000+03:002007-06-27T10:04:39.357+03:00Sıcakkk... Daha da sıcak olacak...<p class="MsoNormal"><span lang="TR">Bugün henüz sabah olmasına rağmen acayip bir sıcak var. Son yılların en sıcak günü olacak, mevsim normallerinin 10-12 derece üzerine çıkacakmış. Öğlen saatlerinde bazı şehirlerde 50 derecenin üzerine çıkması bekleniyor. Akşam haberlerinde “bana bir şey olmaz” diyen kaç kişinin sıcak çarpması nedeniyle hastaneye kaldırıldığını izleriz. </span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="TR"><o:p></o:p>Sabah yürüyerek geldim işe, saat çok erken olmasına rağmen acayip bunaltıcı bir hava vardı. Şapka ve gözlüğümü taktım ama ne kadar koruyucu olur o bile şüpheli bu sıcakta. </span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="TR"><o:p></o:p>Şimdiye kadar en sıcak havayı geçen sene Antalya’da hissettim. Sanırım orası 45 derece vardı. Antalya’dan Finike’ye gitmek için minibüs beklerken “şimdi ölücem” hissini gayet net yaşadım. Allah bu sıcakta açıkta çalışanlara yardım etsin. Yan sokakta Pazar kurulmuş bile. Sıcak, soğuk bütün hava koşulları zaten onların üstünden geçiyor. Herkes para kazanmak için birşeylere katlanıyor. Kimi sıcağa, soğuğa, kimi de densiz insanların kaprislerine. </span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="TR"><o:p></o:p>Dün gece müthiş mide ağrısı çektim. Resmen kaburgalarımdan tutup ikiye ayırdılar. En sonunda dayanamadım ve acile gittik. Kocaman bi ağrı kesiciyi iğneyi yiyince ağrım kesildi ve resmen sızdım yorgunluktan. Ağrı çekerken yoruluyorum. Herkese oluyor mu bilmiyorum ama ben ağrım geçince parmağımı bile kaldıramıyorum. Dişlerimi fırçalamaya bile mecalim kalmamıştı. Öylece yattım, şimdi de korkuyorum yine ağrırmı acaba diye. Bugün hafif şeyler yemem lazım, yanımda da talcidim var, sağlık karnemi de aldım. Bir şey olursa hemen acile koşarım yine. Ama inşallah bir şey olmaz. </span></p>madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-35001251586677409502007-06-23T10:20:00.001+03:002007-06-29T09:05:47.719+03:00Dut ve Hatırlattıkları...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvHheXMQXcGhx4GNC182iDvhGw_G34zTG8eud7jBF1rmZ4MwpXVRYAaVLsfT9GsjBibSsih-rm78bCLqAtdRQe2qg1y16wBbP9dtJdNdblHx95_SSGKoscMygOd0UyJ6OOhDn_n2WWPbhY/s1600-h/mulberry.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvHheXMQXcGhx4GNC182iDvhGw_G34zTG8eud7jBF1rmZ4MwpXVRYAaVLsfT9GsjBibSsih-rm78bCLqAtdRQe2qg1y16wBbP9dtJdNdblHx95_SSGKoscMygOd0UyJ6OOhDn_n2WWPbhY/s320/mulberry.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5081362925347271362" border="0" /></a><br /><br />Sabah işe hiç gelmek istemedim, adı iş ama iş yok, canım fena halde sıkılıyor. Oyalanacak birşeyler arıyorum ama her gün de bi programı aç, onu kurcala, yapmak istediğini yapama bu daha da bunaltıyor. Ben de kendimi yemeye verdim. Çantamda fındık, fıstık, kuruyemiş türü şeyler taşıyorum her gün. Tam da meyve yesem daha iyi olacak diye düşünürken işyerine gelen bir amca bize dut getirdi. Ayaş dutu meşhurdur zaten, çok iyi gitti. Teşekkür ederiz İsmail amca.<br /><br />Dut nedense hep çocukluğumu hatırlatır bana. Dut ağacı, yeni yıkanmış avlu, toprak kokusu....<br /><br />Okul tatil olunca kendimizi Yozgat'a atardık. Orada herhalde çocukluğumun en güzel günlerini geçirdim. Anneannemlerin kocaman bahçesi, arkadaşlarım ve en önemlisi de dedem ordaydı. Ankara'da da bahçeli bir evde büyüdüm, bizim bahçemizde de meyve ağaçları vardı ama Yozgat'taki bahçe çok büyüktü. Envai meyve ağaçları vardı. Hele arkadaşımın anneannesinin bahçesi bizim için cennetti. Elma ağacına çıkar "kuru temizleme" yaparak, elma yer, o ağaçtan sıkılınca vişneye çıkardık, ordan da sıkılınca kuyudan su çeker, kuyunun ne kadar derin olduğu hakkında birbirimize korkunç hikayeler anlatırdık. Bahçede küçük bir süs havuzu da vardı. İçinde nilüferler, minik fıskiye (eski insanlar daha zevkliymiş kim ne derse desin)... Biz eğlenelim diye anneanne fıskıyeyi açardı. Mutluluktan deli olurduk niyeyse. Çocukken mutlu olmak da kolaymış.<br /><br />Ankara'dan gelen "kibar çocuk" olarak ben; lütfen, alabilir miyim? yapabilir miyim? diye başladığım yaramazlık yolculuğundan okulların açılmasına yakın ağaçlara tırmanma şekilleri, uzaktan bile hangi meyve işe yarar, hangisi yaramaz anlama, dut yaprakları arasında saklanma yolları, cevizden elimize kına yapma metotları öğrenmiş olarak eve dönerdim.<br /><br />Keşke yine o yaşlara dönsem, birazdan arkadaşlarla toplanıp hangimizin bahçesinde oynayacağımızı düşünsek, öğlen bahçeye sofra kurup karnımızı doyursa annelerimiz, herşeyden uzak, tek derdimiz oyun olsa...madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1578977577509198732.post-6963526044600800552007-06-19T10:24:00.000+03:002007-06-30T11:19:12.758+03:00patatieeesss suaaaaaann<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTFrmQ35SZ1V0Q_n6uKXWPuvzSitQsfjmShbqW5JQl5Z1ixsXo01yEA9ia33N_i05Mqymp8xxJD9Ku34QUuxNuPIF7MsaFS_hNCEUeRenZ9G3XIVaHSSdiM9diQarehU36h1R3G971ZTJd/s1600-h/megafon.gif"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTFrmQ35SZ1V0Q_n6uKXWPuvzSitQsfjmShbqW5JQl5Z1ixsXo01yEA9ia33N_i05Mqymp8xxJD9Ku34QUuxNuPIF7MsaFS_hNCEUeRenZ9G3XIVaHSSdiM9diQarehU36h1R3G971ZTJd/s320/megafon.gif" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5077687388761509906" border="0" /></a><br />Herşey annemin mutfak balkonundaki erzak dolabının çok eskidiğini söylemesiyle başladı. Teyzem de "bizim depoda kullanmadığımız bir tane var istersen onu al" dedi ve olaylar gelişmeye başladı. Annem o dolabı alabilmek için pikap türü bir araba arama çalışmalarına balkonda oturup gelip geçen pikap türü arabaları izleyerek başladı. Bir tane nakliyecinin telefonunu bulmayı başardı ama adamın küçük bir dolap ve kısa bir mesafe için olduğu yerden kıpırdamayacağına kanaat etti herhalde ki, aramadı bile.<br /><br />Yine balkonda sortideyken bizim kapıcının babasının patates soğan sattığı pikabını gözüne kestirdi. Emine'ye babana rica etsek dolabı getirirmi dedi galiba ki, amcam "haydi abla gidek" diye kapıdaydı saat 21 sularında.<br /><br />Ben de annesini yalnız bırakmayan hayırlı bir evlat olarak "ben de gelicem" dedim ve patates soğan satan arabanın ön koltuğuna şöför, annem ve ben bir güzel kurulduk. Bütün yol boyu ben acaba etrafta bir megafon bulabilirmiyim diye arandım ama nafile. Bulsam "haydeeeeeeeee patatieees suaaaaaaaaannn" diye bağırıp, fani ömrümde şu muhteşem sesi en azından küçük bir kitleye duyurmak istedim. Ama olmadı. Megafonsuz patatesçi mi olur, ama oluyor... Ben de teyzemlere gidince sitede megafonla "teyzeeeaaaa biz aşağıdayızzzz, poğaça varsa bi tane poşete koyup atsana aşaaaa" demeyi de hayal etmiştim o da olmadı.<br /><br />Sonuç olarak sesimi kitlelere duyuramadım. Ama annem erzak dolabına kavuştu ya, o da yeter :) Şansımı popsiitarda deniycem arkadaş... Ben de otrişler içinde bir Banu Alkan olmak istiyorum. Bünyem istiyo...madam butterflyhttp://www.blogger.com/profile/09179343555260687876noreply@blogger.com1