29 Haziran 2007 Cuma

Simit, peynir, Datça


Her sabah ılık bir bardak su içine bir tatlı kaşığı bal ve biraz da tarçın karıştırarak içiyorum. Antioksidan olduğunu, vücuttaki toksinleri attığını söylemişti arkadaşım. Daha sonra internetten araştırdığımda mide hastalıklarına da olumlu etkisi olduğunu öğrenince her sabah muhakkak içmeye çalışıyorum.

Bugün de suyumu içtim, kahvaltı hazırdı ama canım istemedi. İşe gelirken alt sokağımızdaki simit fırınından simit ve üçgen peynir aldım. En güzel kahvaltıdan, brunch'tan, bazen akşam yemeğinden bile daha güzel. Yanında domates, ezine peyniri ve tazecik biber olursa bi de güzel çay varsa deymeyin keyfime.

Keyif demişken, mesela akşam üstleri balkonu yıkayıp çıplak ayakla şıp şıp biriken sulara basmak sabah erkenden denize gidip bol bol yüzmek, öğlene doğru eve dönmek... piknikte hamakta sallanmak, yakan top oynamak, daha pişmedimi bunlar diye mangalın başında beklemek, kumsalda bi şezlonga uzanıp güneşin batışını seyretmek, al sana keyif...

Datça geldi aklıma birden, en güzel tatil anılarım orda... Yüzmeyi öğrendiğim yer orası, dişçi amca öğretmişti yüzmeyi. “koğğkma kızım, ben hiç boğduğuğmuyum seni, Kuğtuluş hanım da beni boğaağ” diye gülmesi, bğaavooo demesi...r harfini söyleyememesi... herkes uyurken , hava daha serinken çarşıdaki fırına gitmek oradan yeni çıkmış ekmekleri alıp dönerken yol üstündeki çocuk parkında salıncakta sallanmak. Eve dönerken uyanan komşularla selamlaşmak, etrafın mis gibi yasemin kokması....

Her akşam annemle Kurtuluş teyze yürüyerek Datça'ya inerken, Erpolat amcanın "biz zayıfız kızım, 200 gram aldık, yürüyerek vermeyelim,arabayla gidelim" demesi, annemlerin yanından geçerken kornaya basıp "şişkolaaaarrr" diye bağırması. Onlar yanımıza gelene kadar dondurmaları lüpletip, bir de annemler gelince hep beraber dondurma yemek, birbirimize göz kırparak şşşt sııırrr demek... Erpolat amcanın, çat çat çat ben datçalı kelpolat demesi, benim "insan burda ölmez" diye düşünmem...
Canım amcam, nur içinde yat. Her dondurma yiyişimde hatırlanıyorsun bil, ama ne yazıkki artık sırrımı paylaşacak kimse yok.

Hiç yorum yok: