28 Haziran 2007 Perşembe

Mutfak dolapları geldi hoş geldi


Çok şükür dün mutfak dolaplarımıza kavuştuk. Neredeyse bir aydır dolap kapağı gelmedi bahanesiyle bizi oyalayan mutfakçı sonunda gelmiş. Ama mutfak mermeri hala yapılmadığına göre bir ay da onun için bekleriz eminim. Halil çok güzel oldu diyor mutlaka güzeldir, temizlenip eşyalar gelince daha da güzel olur eminim. En önemlisi mutfağa küçük de olsa bir masa sığmasıydı o da sığıyormuş. Harika.

Fotoğraftaki bizim mutfağımız değil ama herhalde buna benzeyecek bitince, bizim seçtiğimiz modelde de koyu kahve rengi ve krem rengi dolap kapakları bir arada kullanılmıştı. Zaman aşımına uğradığı için hiç beklemediğim bir mutfak dolabıyla karşılaşmaktan korkuyorum açıkcası. Halil fotoğrafını çekip yollarsa meraktan kurtulucam.

Ooyy anam anammm... Burhan gibi bağırmak istiyorum... Annemin o kadar çok işi var ki, daha perde diktirilecek, mutfak dolaplarına örtüler dikecek off ben dayanamıyorum. Daha çıkıp perdeci dolaşıcaz, salon için stor istiyorum ama o da transparan parannn olmasın... öyle olursa al başına iş. Bu konuda hiçbir bilgim yok, gidip perdeciden sormak lazım.
Yatak odası alınacak, oranın perdesi dikilecek, halısı nasıl olucak onlar ayarlanacak. Oturma odasına kırmızı bir kanepe bulmamız lazım, o kolay da en önemlisi sallanan koltuk bulmak, ikea'ya bakalım belki orada buluruz.
Velhasıl zor iş evlenmek. Çoook çalışmam lazım çokk...

Benim kelebek ruhum ise goblen alsam da işlesem derdinde, her işimiz bitti duvara tablo yapmayı düşünüyor. Ama goblenlere baktım geçen gün, şahane şeyler var. Bir tane etamin işlemiştim, annem ona benziyor işlemesi diyor ama şu anda çok daha önemli işlerimiz olduğu için onu işlemeyi evlenip iş de bulamayıp, evde sıkıntıdan patladığım günlerde yapmamın daha uygun olacağını düşünüyor.

Merak ediyordum, evimiz için acaba ilkolarak ne alırız diye. Biz iki tane şamdan, bir resim çerçevesi bir de buzdolabı süsü aldık :)) enteresan bir çiftiz vesselam. Buzdolabı süsümüz de olduğuna göre herşey tamamdır.

İçim telaşlı, ama dıştan birşey belli olmuyor. Sakin sakin oturuyorum, sanki başkası evlenecek. Evlenen arkadaşlarımdan hatırlıyorum da her gün çarşı pazar geziyorlardı. Ben habire kendime birşeyler alıyorum, kırmızı puanlı ayakkabım da oldu artık huzura erebilirim. Evin işleri mi, amaaaan yaparız. Daha gün bile almadık, nasıl yetişecek, ne olucak hiçbir fikrim yok. Bu gidişle ramazandan sonraya kalacak nikah işi. Neyse hayırlısı olsun.

Biraz önce babamla konuştum, pazartesi günü tomografi çektirmişti, bugün sonucunu aldı. Çok şükür herşey gayet iyiymiş. Doktoru son derece iyi bulmuş ve ilacını bir ay sonra tamamen kesmesini söylemiş. Oh baya rahatladım. Canım benim, o kadar çekti ki artık en ufak birşey olmasına bile dayanamam herhalde. Bu sıcakta gitmeyin ben götüreyim dedim ama annemle ikisi gazi hastanesine çok rahat gidiyoruz diye benim bırakmamı istemediler, herhalde insanlar büyüyünce anne babalarını çocukları gibi korumak istiyorlar. Bir zamanlar onların bizi koruduğu gibi....

Hiç yorum yok: